11/08/2013
“Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim
bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin
önüne geldik. Ankara’da Bakanlıklar. Diyelim ki, taksi parası 9.75 TL tuttu,
ben 10 TL uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya, taksici üstünü
arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü alabilmek için bir ayak dışarıda,
inmemek için debelenirsiniz. Tam o sahne olacak. Şoför, para üstü var mı diye
aranmaya başladı.
- Üstü kalsın kardeşim” dedim.
Döndü bana doğru:
- Vaktin var mı ağabey ?” dedi.
- Evet” dedim (tek ayağım hala dışarıda)
Dörtlülere bastı, trafik dört şerit akıyor, indi
araçtan. Önde bir büfe var. Gitti oraya, bir şeyler konuşup geldi. Bana 25 krş
uzattı. Belli ki para bozdurmuş.
- Birader” dedim,”9.75 değil,10.50 yazsa ister
miydin 50 kuruş benden?”
- “Ne alacağım ağabey 50 kuruşu!”
- Peki, niye gittin 25 kuruş için o kadar uğraştın.
Üstü kalsın demiştim.”
Döndü bana, attı kolunu arkaya:
- “Vaktin var mı ağabey?”
- “Var.”
- Çek kapıyı o zaman.”
5 dakika konuştuk. İngiltere’de Profesöründen,
bilmem kiminden eğitimler aldım. O taksicinin 5 dakikada öğrettiklerini,
İngiliz hocalar haftalarca verdikleri derslerde öğretemediler:
- “Ağabey biz Keçiören’de 5 kardeşiz. Babam
rençberdi, günlük yevmiyeye giderdi; artık inşaat falan bulursa çalışır gelir,
o gün iş bulamamışsa, biz eve gelişinden, yüzünden anlardık.”
“Durumumuz hiç iyi olmadı. Akşam yer sofrasında
yemek yerdik. Yemek bitince babam bize” Durun kalkmayın” derdi. Önce dua
ederdik sonra babam bize sofrada konuşma yapardı.”
“Aha” dedim, “Bizim meslekten”, seminerci.
- “Ne anlatırdı baban ?”
- “Hayatta nasıl başarılı olunur ?”
” O gün inşaata çağırmazlarsa eve para getiremiyor,
sonra çocuklara hayatta başarı teknikleri anlatıyor.”
- Babam işe gidince büyük ağabeyimiz onu taklit
ederdi, delik bir çorapla pantolonun ceplerini çıkarır, dört kardeşi karşısına
alıp “Dürüst olun, evinize haram lokma sokmayın” diye anlatırken, biz de
gülerdik. Annem kızardı,”Babanızla alay etmeyin. O, hem dürüst hem de
çalışkandır” derdi. Yan evde iki kardeş var, onların babası zengin. Babaları
birahane işletiyor, ama adamda her numara vardı, kumar falan oynatırdı. Bizim
yeni hiç bir şeyimiz olmadı, hep o ikisinin eskilerini kullandık. O amca
mahalleden geçerken biz 5 kardeş ayağa kalkardık, çünkü bize bahşiş verirdi.
Babam eve gelince ayağa kalkmazdık. Çünkü hediye, para falan hak getire. Ağabey
biz babamı kaybettik. Altı ay içinde yandaki baba da öldü. Yandaki baba iki
çocuğa 5 katlı bir apartman, işleyen birahane, dövizler ve araziler bıraktı.
Bizim baba ne bıraktı biliyor musunuz?”
- “Ne bıraktı?”
- “Bakkal veresiyesi ve konuşmalarını bıraktı :
“Evladım işinizi dürüst yapın, hakkınız olmayan parayı almayın.” Falan filan…
“Ağabey, aradan 15 yıl geçti…”
“Diğer babanın 2 oğlu şu anda cezaevindeler, ne ev
kaldı ne birahane. Ailesi dağıldı.”
“Biz 5 kardeş, beşimizin Keçiören de taksi
durağında birer taksisi var. Hepimizin birer ailesi, çoluk çocuğu, hepimizin
birer dairesi var.”
“Geçenlerde büyük ağabeyimiz bizi topladı ve dedi
ki :
- “Asıl mirası bizim baba bırakmış.”
“Hepimiz ağladık. 5 kardeş taksiciliğe
başladığımızdan beri, taksimetrenin yazmadığı 10 kuruşu evimize sokmadık. Her
şeyimiz var Allah’a şükür.”
Çok duygulandım, veda ettim. Tam ineceğim:
- “Dur ağabey, asıl bomba şimdi!”
- Nedir bomban ?”
- Nerede oturuyoruz biliyor musun ? O iki kardeşin
oturduğu 5 katlı apartmanı biz aldık. 5 kardeş orada oturuyoruz.”
Evladınıza ne araba bırakırsınız, ne ev, ne de
başka bir miras. Evlada sadece değer kavramları bırakırsınız. Bakın iki baba da
evlatlarına değer kavramları bırakmışlar.
Bir Babanın En Güzel Mirası AHLAK’tır…
------------------
Dailymotion - enstrumantal fon müzikleri 34... ile hakaneren23